Gucci Moda gösterisi için Alyscamps, Arles'e gittin, değil mi? Nasıldı?
Her zaman moda şovlarına gitmek istemiştim ve bu benim katıldığım ilk moda şovuydu. The Alyscamps Antik Roma Mezarlığı, arka planda orkestranın çaldığı müzikle de inanılmaz uyumluydu ve tam bir sanat eseri haline gelmişti. Oradayken "Burada dans etsem nasıl olurdu?", "Müzik videomuzu burada çekmek nasıl olurdu?" gibi şeyler düşündüm ve birçok ilham aldım. Bu günlerde birçok farklı şey planlıyorum ve yeni şeyler denemek de istiyorum.
Dans ve oyunculuk dışında denemek istediğin başka bir şey var mı?
Şovu izledikten sonra motive oldum ve yavaş yavaş Instagram ile ilgilenmeye başladım. Fotoğrafları Pinterestte olduğu gibi arşivleyeceğim.
Ne tarz fotoğraflar paylaşacağını ve diğer denemeyi düşündüğün şeyleri merak ettim?
Göz önünde olan şeyleri sevmiyorum. Her şeyi açık bir şekilde vermek yerine "Böyle mi acaba?, Burada bazı saklı detaylar mı var?" hisleri uyandıran ve sonradan anlaşılan şeyleri tercih ediyorum. Modada, müzikte ve diğer şeylerde de.
Senin ilgiyi üzerine çekmeyi seven biri olduğunu düşünmüştüm, bu durum beklenmedik oldu.
Birçok kişi beni bu şekilde yanlış değerlendiriyor ama yabancıların yanında utangaç olan ve çok geniş bir çevresi olmayan biriyim.
Az insanla kurulan ama daha derin olan ilişkilerin daha güvenilir olduğunu mu hissediyorsun?
Doğru. Çıkış yaparken ya da şimdi, diğerleri ile olan ilişkim neredeyse aynı. Üyelerim, Taemin ve Moonkyu... Sadece benim utangaç olmam değil insanların genellikle birbirlerini içtikleri partilerde tanımaları da var. Ben alkol kullanmam.
Alkol kullanmayı sevmez misin?
Tadı kötü ve o tarz partileri çok sevdiğim de söylenemez. Gelirsin ve içersin, yine içersin, bu biraz gürültülü bir ortam. İçme partilerinden çok evde kendi başıma kalmayı tercih ederim ve spor konusunda kendim yapmak yerine izlemeyi daha çok severim. Bu günlerde çok fazla kitap okuyamıyorum ama aslında gerçekten çok kitap okurdum.
Higashino Keiko ve Bernard Werber'in romanlarını sevdiğini söylemiştin. Günlük hayatı anlatan hikayelerdense kurgu/hayal gücü içerenleri daha çok sevmenin herhangi özel bir nedeni var mı?
Gerçeklikten farklı hayal dünyaları yaratanları seviyorum. Günlük hayatta kolayca düşünemeyeceğiniz görüntüleri hayal etmeyi seviyorum.
Küçükken zengin bir hayal dünyası olan bir çocuk muydun?
Gerçekten çok hayal kurardım. Hatta çizgi romanların içinde olduğumu hayal ederdim. Eğer çocuklara bakarsanız hayvanları "bbiyak-bbiyak"(tavuk sesi) sesi çıkararak taklit ederler ve robotları taklit ederken hareketlerle beraber "piyong-piyong" sesi çıkarırlar, değil mi? Ben de büyürken bunu daha farklı bir yolla yaptığımı düşünüyorum. Uyumadan önce hatırlanmaya değer olan spor ve koreografi hareketlerini tekrar eder sonrasında uyurdum. Benim için bu koyunları saymakla aynı şeydi.
Uyurken nasıl rüyalar görürsün?
Olağanüstü rüyalar görürüm. Geçen gece titrediğimi gördüm, suya düşmüştüm ve kimse bana sarılmadığı için çok soğuktu. Belki de klima açık uyuduğum içindir? Haha
Rüyandaki bu görüntüler hayal gücün koreografiye mi dönüşüyor?
Bazen yazılar sadece basit şeylerden ilham alınarak yazılır, değil mi? Bir resim ya da o anki ortamdan. Koreografi de aynı. Bir resmi hayal ettiğimde sadece dansı düşünüyorum. Sanırım içimdekileri ifade etme arzum var ve bunları dolaylı olarak ifade ediyorum. Basitçe kafamın içine aldıklarımı güzel bir yolla alıyorum.
Diğerlerinin de senin hissedebildiklerini hissedebilmesini istiyor musun?
Arada küçük bir fark var. İlk kendim tatmin olmalıyım. İkinci olarak diğerleri gördüğünde bunu sevmelerini umuyorum. Üçüncü olarak ise "Bu nasıl aklına geldi?" diye sormalılar, hayranlarımın performanslarım hakkında çeşitli çıkarımlar yapmasını da seviyorum. Çünkü ben her defasında farklı şeyler düşünerek dans ediyorum. Birbirinin aynısı olan performansım olduğunu düşünmüyorum.
Fotoğraf çekimleri esnasında dahi dans etmeye devam ediyordun, en çok ne zaman dans etme isteğiyle doluyorsun?
Üzgün ya da mutlu olduğumda. Her gün dans ettiğim için dans benim günlük hayatımın parçası haline gelmiş durumda. Ah, aramızda söylediğimiz bir söz var. Birinin en çok neyi sevdiğini duştayken görebilirsin. Şarkı söylemeyi sevenler şarkı söyler, dans etmeyi sevenler dans eder ve oyunculuk yapmayı sevenler oyunculuk yapar. Ben dans ederim. Hahaha.
Kendini bilen birinin dans edemeyeceği söylenir. Kai, sen kendini tanıyan biri gibi duruyorsun.
Oyunculukta da aynı değil mi? İnsanlar kendini bilen birinin oyunculuk da yapamayacağını söylerler. Sebebi ise kendimi bilirsem serbest stilde dans edemeyeceğimi düşünüyor olabilirler ama tek başımayken bir şeylere bağlı kalmadan hissettiklerime göre dans edebilirim. Bu biraz komik ama küçükken neden diğer birçok kişinin içinden seçilen benim diye merak ederdim. Ama, bu günlerde bunların hiç birinin önemli olmadığını fark ediyorum, önemli olan şey sadece mutlu olmak. Örneğin, bugün olduğu gibi yapmak istediğim şeyleri yaptığım güzel bir gün.
Güneşin parlak olduğu günleri sever misin?
Kışı severim, ama hava iyiyse yazın güneşli havaları da severim. Terlediğim için yazı çok sevmememe rağmen. Biraz tuhaf, değil mi?
Sevmediğin bir zamanda bile ışıltılı bir anı sevebilirsin.
O tarz hisleri seviyorum. Ama genelde şehrin içinde ve arabayla yolculuk yapar olduğum için havanın sıcak ya da soğuk olduğunu bilmiyorum. dalgın geçirdiğim bu bi yılda zaman algım giderek köreldi. Sadece zamanın bir parçasıymış gibi hissettiriyor. Eğlendirici olarak geçen bir zaman.
Özel olarak gelecek ile ilgili düşündüğün bir şey var mı?
Bunu yapmaya devam etme sebebim ilgi çekici/eğlenceli olması, eğer bunun ilgi çekici olmadığını hissetmeye başlarsam artık devam etmeyeceğimi söyleyebilirim. bir şey ortaya çıkarsa onu yaparım ama şu an için bunun söz konusu olduğunu düşünmüyorum. Çünkü başladığım andan şu ana kadar en ilgi çekici/eğlenceli olduğu zaman dilimi şu anki. Şu an bir şarkıcı ve aktör olarak en çok parlayabileceğim anlar olduğunu düşünüyorum. Kendimi şu ana adayıp sonuna kadar parlamak istiyorum.
Neden şu anın en eğlenceli olan zaman olduğunu düşünüyorsun?
Çünkü bunları sevdiğim için için yapıyorum. Ayrıca ilk öğrenip sonra yapıyorum. Growl dönemi ile karşılaştırılırsa bu dönemimi daha çok seviyorum.
Geçmişte bilmediğin bir şeyleri öğrendin mi?
Eskiden basitçe dans etmeyi ve şarkı söylemeyi seviyordum bu yüzden kariyer olarak şarkıcılığı seçtim ama şimdi genel olarak her gelişimi biliyorum ve bu durumu çok seviyorum. Şimdi yapmak istediğim her şeyi yapabilirim, fotoğraf çekimleri, oyunculuk, dans etmek gibi. Bu günlerde gerçekten çalışmak istediğim bir durumdayım. İki kere yaşadığım bilek yaralanmaları sırasında dinlenirken çalışmanın benim için ne kadar değerli olduğunu fark ettim. O yüzden şu an meşgul olduğum için mutluyum.
"Mutluluk" kelimesini çok kullanıyorsun. Kai için mutluluk nedir?
Günlük hayatın içinde bir şey. Bunu kesin bir şekilde tanımlayamam. Ama emin olduğum şey eğer mutlu olmak istiyorsanız mutluluğu aramalısınız. Beni neyin mutlu ettiğini bilmem ve bu mutluluğu bulmak için çok çalışmam gerekiyor. Şarkıcı olduğum ilk zamanlarda insanlara mutluluk vermem gerektiğini sanıyordum. Şimdi ilk olarak benim mutlu olmam gerektiğini düşünüyorum.
Mutlu olmak için nasıl nasıl bir çaba harcarsın?
Ben aslında zihnen zayıf ve kolayca yalnız hissedebilen biriyim. Bunun farkında olduğum için kendimi baskıya karşı nasıl koruyacağımı öğrendim. En kolay çözüm ise kötü yorumları okumamak ve diğerlerinin söyledikleri hakkında çok fazla kafa yormamak.
Mesleğinde her şeyden çok diğerlerini dinlemesi ve düşüncelerini öğrenmesi gereken insanlar için bu bir yetenek.
Benim genellikle bir ünlü olarak kişisel farkındalığım yoktur. Ünlülere özel ilgi gösterilmesi gibi şeylerden nefret ederim ve biri ünlü olduğu için daha yüksek standartları ya da gereksinimleri olduğunu düşünmüyorum. Ben de insanım, siz de insansınız. Bana göre hepimiz aynıyız, insanlarız. Kendini üstün görmeyi ya da baskın olmayı sevmiyorum.
Diğerlerine nasıl saygı gösterirsin?
Diğerlerini özenli bir şekilde selamlarım. Ama ben diğerlerini selamladığım için onların da beni selamlamaları gerektiğini düşünmüyorum. Bu onların seçimi. "Beni neden selamlamıyorsun?" diye sormam. Ünlü hayatı yaşarken bir çok kez "Neden bunu yapmadılar, ya da böyle yapmadılar?" gibi sorular sorarız ama ben bu tarz baskılardan nefret ediyorum. Ayrıca insanların bilmediği şey, dışarıdan bakıldığında güçlü bir görünümüm/etkim olabilir ama aslında güçlü bir karaktere sahip değilim. Diğer üyeler de aynılar. Biri beni selamlamadığı için onun kötü biri olduğu sonucuna varmam.
İdoller 20li yaşlarında birçok şey yaşıyorlar. Şu an 25 yaşında olsan da 7 yıl önce çıkış yaptın ve en tepeye kadar çıktın, çoktan bir yetişkin olmuş gibi hissediyor olmalısın. 25 yaşındaki Kai nasıl biri?
Bir yetişkin olarak tüm sorumluluklarımı yerine getiriyor olsam da daha tam bir yetişkin değilim. Hala dünyayı tam olarak bilmiyorum. Genellikle insanların okul hayatlarının tadını çıkarıp topluma katılmaya hazırlandığı bir yaştayım. Topluma katılma deneyimini daha erken kazandım ve çok fazla insanla tanıştım, ama diğerleri ile karşılaştırılınca biraz erken oldu. Bir ünlü olarak 7 yıl uzun bir zaman gibi görünebilir ama hayatın tamamına bakarsak kısa bir zaman dilimi. Ve her şey demek değil.
Şimdi değil ama küçükken "26 yaşında altın çağlarıma erişeceğim" demiştin. Şimdi bu yaşa yaklaşıyorsun, ne durumdasın?
O sıralarda fiziksel olarak altın çağlarıma erişeceğimi düşünmüştüm. Ama şimdi altın çağlarımın daha gelmediğini düşünüyorum. Gelecekte de böyle düşünerek yaşamak istiyorum. Tüm hayatım boyunca.
Hayatın boyunca altın çağın hiç gelmeyecek mi?
Öldüğümde kendime sormak istiyorum. Mutlu muydum? Eğer öyleysem tüm hayatımı altın çağımdaymışım gibi yaşamışım demektir.
Duymaktan en çok nefret ettiğin söz ne?
Dürüst olmak gerekirse "Güçlü ol/Güçlen!" sözü.
Duymayı en çok istediğin söz ne?
"Çok çalıştın" Eğer bir zorluk varsa bunun üstesinden gelmek için daha fazla çalışırım. Şimdi de gerçekten çok çalışıyorum. Ve bu sözler yeterli.
©choconini_, BUNNYMYEON, coconedsoul