S: Sonunda Tokyo'da bu şekilde buluştuk. Bu çevreye ilk gelişim ve gerçekten sakinmiş. Her daim ziyaret ettiğin merkez Tokyo'dan oldukça farklı, değil mi?
♣ Bu muhtemelen bir derginin fotoğraf çekimi için ilk yurt dışına çıkışım. Bu yüzden eğlenceli. Aslında stüdyodan yapılan çekimlerdense açık havada yapılanları daha çok seviyorum. Bugün ruh halim oldukça iyi ve seyahate çıkmışım gibi hissediyorum o yüzden bunu sevdim. Sadece zaman geçişlerinde fotoğraf çekiyormuşuz gibi. Umarım bir daha ki sefere Allure dergisi için başka bir yerde yine fotoğraf çekimi yaparım.
S: Şu an bu söylediklerin kaydedildi. (Gülmüş) Hemen yeni bir yer bakmalıyım çekim için. Fotoğraf çekimi sırasında sana etkileyici gelen bir şeyler gördün mü?
♣ Çekici/ Güzel alçak tavanlı Japon evleri var. Kişisel olarak buralarda yaşamak istiyorum demiyorum ama başka bir hayatı deneyimlemenin mükemmel olacağını düşünüyorum. Şimdiye kadar sadece apartmanlarda yaşadım bu yüzden böyle bir evle güzelce ilgilenebileceğimden emin değilim. Tokyo'da birçok hatıram var. Konserler, oyunculuk, alışveriş gibi çeşitli anılar. Ama bu defa fotoğraf çekimi yaptığım için daha farklı hissettim.
S: Sadece fotoğraf çekimlerini değil röportajları da seviyor musun?
♣ Seviyorum. Çünkü aynı sorular sorulsa dahi her sene farklı bir cevabım oluyor. Zaman geçtikçe düşüncelerim de buna ayak uydurarak yavaş yavaş değişiyor. Bu yüzden eğlenceli. Hayranlar da fotoğraf çekimleriyle karşılaştırılınca röportajları daha çok seviyorlar. Fotoğraflarımın çekilmesini, güzelce giyinip kuşanmayı seviyorum bu yüzden çekimlerden keyif alıyorum. "Bu tarz kıyafetler de var, farklı duruşlar da sergileyebilirim" diye düşünürken çok fazla şey öğrendim.
S: Röportajlar sırasında sana en çok sorulan soru hangisi?
♣ Dans hakkındaki hikayelerim. Çünkü dans etmeyi seviyorum ve dansımla tanınıyorum.
S: Tokyo hakkında konuşunca aklına ne geliyor?
♣ Kıyafet seçmenin memnuniyeti/eğlencesi! Çünkü burada birçok güzel kıyafet var, her zaman buradan kıyafetler alıp havaalanında onları giyiyorum. Ayrıca Dome'da konser vermek hakkında düşünüyorum. Yakın zamanda kız ve erkek yeğenime birçok hediye aldım. Çok sevimli iki yeğenim var.
S: Yeğenlerin amcalarını seviyorlar mı?
♣ Beni değil, dizi de oynadığım 'Ato' karakterini seviyorlar. Yanlarında olmama rağmen beni değil de Ato'yu izlemeye devam ediyorlar. "Kai amca (Kai shamchon)"u teleffuz edemiyorlar bu yüzden bana "Kaichun" diyorlar. Yeğenlerimle bir araya gelmek beni gerçekten çok mutlu ediyor. Hala o kadar çok cümle kuramasalar da "Kaichun, hayır/yapma, sevdim/sevmedim, istemiyorum" gibi cümleler kuruyorlar ama bugünlerde "hayır" ve "istemiyorum" a takmış durumdalar. Eğer "Kaichun'a öpücük ver" dersem "hayır, istemiyorum" diyorlar ve bana vuruyorlar. "O zaman Kaichun gidecek" dediğimde ise tekrar "hayır" diyip gelip bana sarılıyorlar. Onlar için deliyorum, cidden. Bugünlerde onlara bağımlı olmuş gibiyim. Birkaç gün önce onlara hediyeler aldım, onları vermeyi düşününce bile heyecanlanıyorum. Öpücük aldıktan sonra, onlara yavaş yavaş vermek için çok heyecanlıyım. (güler)
S: Bugün gördüklerim arasında en mutlu ifaden buydu. Çocuklarla oynamak fiziksel olarak çok fazla güç harcatmıyor mu? Dans etmekten daha yorucu bile olabilir.
♣ Bu çocuklarla daha önce Hawaii'ye de gittik. Çocukları gerçekten seviyorum ve aynı ailemdeki gibi benim de üç çocuğum olsun istiyordum. Ama o sırada ilk defa sadece bir çocuğum olmalı diye düşündüm...(Güler) Büyük ablam olağanüstü biri gibi görünüyor. Bir süre tek başıma kız ve erkek yeğenime baktım. Neden ağladıkları hakkında hiç bir fikrim yoktu; pantolonları ağırlaşmıştı...(Çocuk bezlerinden bahsediyor) Onları gördüğüm zaman kendi çocuğuma sahip olmak istediğimi hissettim. Şimdi tekrar bakınca, ebeveynlerimin beni ne kadar sevdiklerini bildiğimi düşünüyorum.
S: Tesadüfe bak ki bu Allure dergisinin 15.yıl dönümü özel sayısı. 15 yıl önce ne yapıyordun?
♣ Bu benim için de bir onur. Böyle bir fırsata sahip olduğumu bilmek. Bu benim yurt dışında yaptığım ilk dergi çekimi ve arkasında böyle bir anlam olması ayrıca memnun edici. 15 yıl önce 2003 yılında dans etmeye başladım. Yani neredeyse 15 yıldan uzun zamandır dans ediyorum. 8 yaşımdayken dans etmeye başlamıştım.
S: 15 yıl dans etmeyi seven bir çocuğun bir sanatçıya dönülmesi için yeterli bir süre. Çıkış yaptığın zamanları hala hatırlıyor musun?
♣ Hatırlıyorum. Aslında bu günlerde de aklımdan geçti daha dün bunun hakkında düşündüm. Çıkışımdan bu yana nasıl zorluklar atlattığımı ve bunları nasıl bir düşünce yapısıyla yaptığımı sık sık düşünüyorum. Ailemle de sık sık konuştuğum için bunları daha dün düşündüm.
S: Bu günlerde nasıl bir düşünce yapısıyla çalışıyorsun?
♣ Sevdiği işleri gayretli bir şekilde yaparken, bunları yapmak beni mutlu da ediyor. Sevdiğim işi yapmak, severek yaptığım dergi çekimlerinde bulunmak bunları düşününce istediğim geleceğe doğru ilerliyormuşum gibi hissediyorum ve bu beni mutlu ediyor. EXO'dayken birçok rekor kırıldı. Beraberce sevdiğim işi yaparak mutlu olmak ve uzun süre boyunca bir arada kalmak istiyorum.
S: Hayatının birçok evresini EXO ve dans ile beraber geçirdin.
♣ Hayatımın yarısından fazlasında dans vardı ve 7 senedir de şarkıcıyım. Bunlar hayatımın çok büyük parçaları. Ama bir bütün olarak baktığımda asında kısa zamanlar olduğunu düşünüyorum. Bu günlerde 30 yaşları 30, 40 yaşları 40 gibi gelmiyor. Zamana saplanıp kalmak istemiyorum, sadece mutlu bir kalple yapmak istiyorum, sonrasında bunu hayranlar da sevecek.
S: Bugünlerde yaptığın her şey Kai'nin yapmayı sevdiği şeyler mi?
♣ Tabiki de %100 öyle değiller. yapmam gereken ve benden yapmam rica edilen şeyler de var. Ben iyi biriyim.(Güler) Aklımdan geçenleri takip ederek çalışırım. Bugün de olduğu gibi. Kişisel olarak bir senede 12 dergi çekimi yapmak istiyorum. En güzeli her ay bir tane yapabilmem olurdu.
S: Çıkış yaptığında hayal ettiğin şeylerin çoğunu başarabildin mi?
♣ Sanırım başardım. Kesin belirlenmiş bir hedefim yoktu. Albümümüzün 1 milyon satacağını, birçok kez 1. olacağımızı ve birçok Daesang ödülü kazanacağımızı bilmiyordum. Ama şaka bile olsa "Aşırıya kaçmadan yapalım!" sözünü söylemeyi sevmiyorum. Çıkış yapmadan önce bile bu sözden nefret ediyordum. "Eğer bıçağı çektiysen, en azından turpu doğramalısın" diye bir söz var. Sonuç olarak bu rekorlar kırıldı.
S: Bunlar imrenilecek rekorlar.
♣ Bir noktada rekorlar gibi şeylere çok takılıp kaldım ama zaman geçtikçe bu fiziksel olarak çok zor geldi. Bunu aşmak için çeşitli şeyler yaptım ve sevdiğim şeyleri yapma girişiminde bulundum, şimdiki gibi. Bu günlerde stressiz ve her zamankinden daha mutluyum.
S: Performans açısından düşününce de birçok değişiklik var değil mi? Kesin ilerlediğin bir doğrultu var mıydı?
♣ Kendi sevdiğim şeyleri yapmaya niyetlendim ve birçok insanla beraber çalışırken kendi düşüncelerimi geliştirdiğimi düşünüyorum. Her defasında yeni şeyler bulmak istiyorum.
S: Yakında EXO'nun konserleri olacak, bu konserler için özel bir performans hazırladın mı?
♣ The EℓyXiOn[dot] konserlerimiz var. "I see you" performansımın farklı bir versiyonunu sergileyeceğim. Daha tamamlanmamasına rağmen umarım bunu merakla beklersiniz.
S: Şarkı listesini merak ediyorum. Hangi yeni şarkılar eklenecek, hala CD'deki şarkıların hepsini dinliyorum. EXO mükemmel şarkılara sahip.
♣ Daha önce yapılmamış şeyleri denemek için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Eğer müzik dinleyeceksem belirli bir şarkıcının bir şarkısını dinlerken tüm albümü dinlerim. Tüm albümün genel atmosferini keşfetmeyi seviyorum. Ben de bizim şarkılarımızı gerçekten seviyorum. Tarafsız olursak birçok mükemmel şarkı var. Bu günlerde müzik hakkında konuşmaktan da zevk alıyorum ve yaptığım zaman birçok keyif verici şarkı yapmak istiyorum.
S: Yayınlarda gösterilmeyen şarkılarınız arasından en çok değer verdiğin hangisi? Hayran olmayanların bilmeyeceği bir şarkı.
♣ Birkaç tane var. "Artificial Love" ve "Thunder"ı gerçekten ilk duyduğum andan bu yana seviyorum.
S: Böyle 3 günlük konserler yaparken ne zaman en gergin halde oluyorsun?
♣ İlk gün en gergin geçeni oluyor. Benim durumumda ikinci gün en büyük güce ulaştığım üçüncü gün ise artık ustalaştığım gün oluyor.
S: Kısa süre önce YouTube'dan "Wolf" ü izledim, gerçekten muhteşem bir koreografisi vardı. Son performanslarınız o zamana göre daha olgun bir his veriyor. Bu konudaki senin düşünce ve tercihlerin de böyle mi?
♣ Performanslarımızın değiştiği konusunda aynı fikirdeyim. Koreografimiz her defasında farklı oluyor. "Overdose"a kadar koreografilerimizi Tony Tiesta yapıyordu. O sıralar dansı oluştururken birçok şey katıyorduk, heyecan verici ve şaşırtıcıydı. Birçok üyeyle beraber koreografi hazırlamak heyecan verici ve eğlenceliydi. Bazıları "Saranghaeyo" kısmını çocuksu bulabilir ama bana göre öldürücü nokta orasıydı. Koreografi iyi olduğunda dans etmesi gerçekten çok zevkli oluyor. Diğer insanların "Wolf" koreografisini yapmaları kolay değil, değil mi? O sırada biz de birçok şey söylemiştik. Her şey ağaç şeklinde durduğumuz giriş kısmıyla beraber sonlandı. (Güler)
S: Koreografisi ilk izlediğinde kalbini hızlandıran şarkı hangisi?
♣ Kalbim en çok ilk kez "Growl"u izlediğime hızlandı. Çalışmak için büyük bir istek duyduğumuz koreograf Nick Bass'ın bir çalışmasıydı. "Growl" koreografisinde hiç bir düzenleme yapmadan sergilediğimiz tek şarkı çünkü gerçekten sevmiştik. Bu günlerde havalı koreografilerdense unutulmaz olanları daha çok seviyorum.
S: Dans hakkında çok soru sorulduğunu söylediğin için diğer konularda soracağım. Vokal konusunda hiç bir hedefin var mı?
♣ Vokal konusunda büyük bir tutkum olduğu için düzenli olarak ilgileniyorum. Bilmiyor olabilirsiniz, dikkat etmeyenler fark etmese dahi bu alanda yeteneklerim gelişiyor. Sonrasında gerçekten şaşıracağınız bir an gelecek. Bu yüzden şu an için özellikle dikkat etmenize gerek yok! (Güler)
S: Kimseden yardım alıyor musun?
♣ Kendim, bu hırsım kendimle alakalı. Ve şarkı sözü yazarı Kenzi noonayla bol bol konuşuyoruz. Çok fazla buluşmuyoruz ama buluştuğumuzda aklımda olan öğrenmek istediğim her şeyi soruyorum.
S: Başından sonuna Kai'nin sesiyle dolu bir şarkı duyabilecek miyiz?
♣ Yakın zamanda duyabilirsiniz. Albüm yayınlandığında herkesi şaşırtacak bir şeyle karşınıza çıkacağım.
S: Bizi nasıl şaşırtmayı planlıyorsun?
♣ Her şeyde iyi olup iyi "görünümü" tamamlamak istiyorum. Modaya ilgim olduğu için o konuda, "görsel" olarak sergilenen şeylerde, dansta, ve şarkı söylemede; bunların hepsinde iyi olmak istiyorum.
S: Üyeler çeşitli bireysel aktiviteler yapıyorlar. Bu bireysel aktivite deneyimlerinin EXO'ya neler kattığını nasıl bir etkisi olduğunu açıklar mısın?
♣ Ben diğerlerine göre bireysel aktivitelere daha geç başladım. Bu aktivitelere katılırken kendimize ait olan şeyi yapabiliyoruz diye düşünüyorum. Örneğin, Suho hyung "Kim Junmyeon" olarak aktivitelerini yaparken yeni zorluklara meydan okuyor ve farklı deneyimler ediniyor. Ben de yurt dışına moda şovuna gelip fotoğraf çekimi yapabildiğim için gururlu hissediyorum. Aldığımız mükemmel sonuçlarla EXO içinde de iyi bir birlikteliğe ulaşılabiliyor. Birçok faydası var. Birbirimizi daha iyi anlıyoruz, birbirimize bireysel aktivitelerimiz hakkında soru sorup iyi fikirlerimizi paylaşıyoruz ve birbirimizi destekliyoruz.
S: Yakın zamanda bir dizi tamamladın. Oyunculuk da ilerlemek istediğin alanlardan mı?
♣ Kişisel olarak bazı hedeflerim var. Performans, oyunculuk, dans, şarkı söylemek, dergi çekimi gibi şeylerden her ay bir tane yapmak gibi. Bu yüzden dizi çekimlerine katıldım. Kendimi sadece biriyle kısıtlamak yerine düzenli olarak çeşitli şeyler yapmak istiyorum. Geçmişte ya gerçek anlamda ne yapmayı sevdiğimi bilmiyordum ya da karşıma böyle fırsatlar çıkmıyordu. Şarkıcı olarak kariyerime odaklandığım için. Ama üyeler yavaş yavaş bireysel aktiviteler yapmaya başladılar ve ben de daha fazla özgürlük ve boş zamana sahip oldum. Sonrasında "The Miracle We Met"de yer alma fırsatı karşıma çıktı. Oldukça eğlenceli bir projeydi ve birçok güzel anı biriktirdim bu yüzden bunu devamlı olarak yapmak istiyorum.
S: "The Miracle We Met"de eğlenceli bir karakteri oynadın. Karakterini nasıl yorumladın?
♣ Başlangıçta 8. bölüme kadar olan senaryoları aldım. Melek ya da Azrail olarak düşünülen bir karakter olsa da ben tanrıymış, yeni işe başlayan bir tanrı olarak düşünüp rol yaptım. Çok fazla sahnem bulunmasa da birçok mükemmel aktörle, sunbaelerimle ve çekim ekibiyle beraber çalıştım. Bu benim böyle büyük bir dizi projesinde ilk yer alışım, güzel bir deneyim oldu. Senaristler bana karakterimin insan olduğunu düşünüp öyle rol yapmamı önerdiler, ben de gizli bir arkadaşmışım gibi rol yaptım. Eğer sevdilerse beni tekrar çağırabilirler. Ekranda çirkin görünsem de sorun değil, kötü rolleri de denemek istiyorum. Bu dünyada benden çok daha yakışıklı bir sürü insan var sonuçta. Oyunculuk yoluyla çeşitli yaşamları deneyimlemek istiyorum.
S: Kendini gizli bir arkadaş olarak düşünüş olman gerçekten ilginç. Eğer öyle bir gizli arkadaşın olsaydı ne yapmasını isterdin?
♣ Sağlıklı yiyecekler yorgunluğu alırlar. Vücuduma dikkat etmem gerektiğini düşündüğüm için gizli arkadaşım her daim benim için sağlıklı yiyecekler hazırlasa mükemmel olurdu... Bunu isterdim.
S: Bu beklenmedik şekilde basit bir istek. Neden yorgunluğunu atmak istiyorsun?
♣ Çünkü yorgun hissetmezsem daha çok şey yapabilirim. Bu günlerde iş bağımlısı gibiyim bu yüzden menajer hyunglar gerçekten çok yoruluyorlar. Bugün de onlar için oldukça yorucu bir gün oldu. İlk defa onlardan fotoğrafımı çekmelerini istedim. Hahaha!
S: Yapmak istediğin ve yapman gereken şeyler arasındaki dengeyi nasıl kuruyorsun?
♣ Bu dünyada sadece yapmak istediğimiz şeyleri yaparak yaşayamayacağımızın farkındayım. Ebeveynlerim bunu bana küçükken anlattılar. Dans etmeyi seviyorum ama 20 sene boyunca dans edersem bir yıl bunun artık eğlenceli olmaması mümkün. Yapmam gerekenleri elimden gelen en iyi şekilde yapıp bu sırada aralarında yapmak istediğim şeyleri de bulabilirim. Bunun en iyisi olduğunu düşünüyorum. Tüm bunları yaparken üzerine kafa yorup düşünürsem her şey yerine oturur. Ve en iyi sonuçlar ortaya çıkar.
S: Bir diziyi tamamladın. Katılmak istediğin herhangi bir program var mı?
♣ Var, sadece bir tane! Yoon'un Mutfağı gibi bir konsepti olan bir programa katılmak istiyorum çünkü ben Yoon'un Mutfağı'nı izlerken çok keyif alıyorum. Dinlendirici bir şova katılmak istiyorum. İnsanları güldüremesem de sorun olmayacak, üzerimde baskı hissetmeyeceğim ve doğal bir şekilde üstüme düşeni yaparken diğer dünyaları görüp deneyimleyebileceğim bir şova katılmak istiyorum. Sohbet programları çok külfetli. O tarz bir programa tek katılırsam hiç bir şey yapabileceğimi sanmıyorum. Çünkü ben insanları güldüremem. O tarz yerlerde konuşamam bile.
S: Ne tür eğlence programlarında bulunabileceğini düşünüyorsun?
♣ İş yapılanlar! Çünkü benden ne yapmamı isterlerse bunu yapabilmek için çok çalışırım.
S: Sürekli olarak kitap okuyor musun? Sevdiğin bir karakter var mı?
♣ Çok fazla arkadaşım olmadığı için sık sık kitap okurdum. Çalışırken kitap okumak kolay olmuyor ama romanları seviyorum. Gizem/dedektiflik türündeki romanları da seviyorum. The Devotion of Suspect X'in ana karakterini seviyorum. Onun adanmışlığı sıkı çalışması ve itici gücünün sevgi olması. Onun hakkındaki her şey inanılmaz bir şekilde güzel ve şaşırtıcı.
S: Çok arkadaşın olmaması demek olan arkadaşlarınla oldukça derin bir ilişkin olduğu anlamına gelir. Eğer biriyle arkadaş olmuşsan, Kai nasıl bir arkadaştır?
♣ Eğer biri benim için değerliyse onun için elimden gelenin en iyisini yaparım ve sadık/güvenilir bir arkadaş olmak için çok çalışırım.
S: Üyelerinle birlikteyken sen mi onlara şaka yaparsın yoksa onlar mı sana şaka yapar?
♣ Üyeler çok şakacı ve herkes inanılmaz eğlenceli o yüzden onlar bana şaka yapar. Üyeler etrafta şaka yaparken onlara bakıp güler ve onlarla muhabbet ederek sosyalleşirim. Arkadaşlarım arasında şaka yapmaya eğilimli olan benim. Üyelerden öğrendiklerimi uyguluyorum.
S: İşi halkın önünde görünmek olan insanlar hakkında hep yanlış anlaşılmalar vardır. Eğer bu insanların yanlış anlamalarını düzeltebilecek olsak, Kai hakkında hangi düşünceyi değiştirmek isterdin?
♣ Görünüşümün tam tersine, aslında oldukça uysal ve nazik biriyim.
S: Gerçek bir yaz günü geçirdik. Yazın aklına ne gelir?
♣ Havada sıcak hissedilir. Fotoğraflar yaz havasıyla dolduğu için yazın gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Ve yazın çalışırız! Daha gayretli ve sıcak! (Güler) Genellikle albümlerimiz yazın yayınlanır. Çalışmayı dinlenmekten daha çok seviyorum, her zaman mutluluğu çalışırken buluyorum. Gerçekten eğlenceli.
S: Hayatın bir kitap olduğunu düşünsek ve daha sonra bu sayfayı açıp baksan ne yazıyor olurdu?
♣ Hayat bir kitap olsa ve ana karakteri de ben olsam, belki de bu sayfa karakter bilgilerinin yazdığı sayfa olurdu.