Doh Kyungsoo'nun Anlatısı
-Aktör Doh Kyungsoo oyunculuk yaparken herhangi birine dönüşebilir, işte bu en büyük özgürlüğün keyfini çıkardığı yer
Soru: Sabah '100 Days My Prince'in izleyici reytinglerinde 1. sırada olduğunu duydum.
♠ Uyurken bir arama geldi (gülmüş^^) ve çok fazla tebrik mesajı aldım, bu yüzden gerçekten çok mutlu hissediyorum.
Soru: İlk kez bir dizide başrol oynuyorsun. Kendi kısımlarındaki fazlalık farkını bir kenara bırakırsak, çok daha yoğun bir sorumluluk duygusu hissediyor olmalısın.
♠ Bu dizinin çekimlerini yaparken çok yoğun bir sorumluluk hissediyordum. Senaryoyu birkaç kez okudum ama hala içimde bir şeylerin yeterli olmadığı duygusu vardı. Senaryoyu 10 kez de okusam hala tam olarak karakter için tahminlerimi yapamadım. Dizi türünün özelliği senaryonun çok uzun olması. Zamanla çekimlerle bağlantı kurmak zorlaşıyor, bu yüzden ben de önceki çekimlerimi zihnimde yeniden toparladım, yine de hala karışıklığa düştüğüm zamanlar oluyor. Bunların arasında birçok kez senaryoyu tekrar okumayı düşündüm.
Soru: Bir yıllık süre içerisinde 'Swing Kids', 'Along With The Gods' gibi filmlerde oyunculuk yaptın, 'Underdog' animasyon filminde yer aldın ve buna ek olarak halktan seyircilere performansını gösterdiğin bir dizi çektin, zaman ve enerji yönetimini nasıl yaptın?
♠ Muhtemelen birkaç sene önce bu imkansız olurdu. Ama EXO ile çıkış yapmamın 7. yılında bu konuda ayarlama yapabilme yetimi geliştirmişim gibi görünüyor. Halk karşısındaki bir performansta ya da dans çalışmasında olması fark etmeksizin geçmişe oranla daha hızlı kavrayabildiğimi gibi hissediyorum, bu yüzden bu kısımdaki zaman yönetimim oldukça iyiydi.
Soru: Muhtemelen uzun vadeli bakılınca daha büyük bir plan çizmek için doğru andaymışsın gibi görünüyor. Ama Doh Kyungsoo'nun yer aldığı tüm filmler düşünülünce, insana sadece şimdiki anda yaşadığını ve şu an yaptığın iş için elinden gelenin en iyisini ortaya koyduğunu hissettiriyor.
♠ Ne düşünürsem düşüneyim olacak olan olacak, en önemli şey 'Şimdi', bu yüzden her şeyde elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım. Diğerlerini hayal kırıklığına uğratmayı gerçekten istemiyorum ve gerçekten hayal kırıklığına uğramış yüzlerini görmek istemiyorum, bu yüzden daha da fazla çaba göstereceğim. Tabiki bunda kendi hevesim de var, bu yüzden gerekeni yapmak için çok çalışacağım.
Soru: Kendi yaptığın işin memnuniyetinden güç alan tarzda biri misin?
♠ Kesinlikle öyle. Tabiki benim işim izleyicilerin keyif alması için performans sergilemek, izleyicilerin memnuniyeti çok önemli. Ama kendim için yüksek standartlarım var. Bu yapmak istediklerimin ardından ilk başta kendimin yaptığım işten memnun olmam gerekmez mi? Sadece bu şekilde yaparak sonrasında izleyicileri memnun edebileceğimi düşünüyorum.
Soru: Kışın yayınlanacak olan 'Swing Kids' müzik ve dansın sergilenebileceği neşeli bir film, ama 1951'de geçen filmin arka planında esir kampları var, buna Kore'nin modern tarihinin bir parçası değilmiş gibi davranamayız. Önceden de 'Cart' ve 'Room 7' gibi filmlerde oynadın, devamlı olarak toplumun hikayelerini sunan bir aktör gibi görünüyorsun.
♠ Projelerde insan dokunuşları olmasını seviyorum, seçim şansları güzel görünüyor. Bu yapımların işledikleri zamanlara ve arka planlarına rağmen insanların üzerinde hala etki gösterebiliyorlar. Eğer benim oyunculuğum sayesinde gücüne yeniden kavuşan insanlar varsa, bu benim için mükemmel olur.
Soru: Öğrenci kredisi için endişelenen bir gençten, özel bakım altındaki askere... Doh Kyungsoo'nun hayat verdiği karakterler çevrendeki ortalama insanlardan değil. Zayıflar için sesini yükseltebilmek kesin bir cesaret gerektiriyor, ama senin bundan hiçbir korkun ya da çekinmen varmış gibi görünmüyor.
♠ Asla. Bu korkutucu bir şey değil. Hatta bu kadar çok anlamlı şey yapabildiğim için minnettarım. Bu noktadan bakınca aktörlük gerçekten mükemmel bir meslek olarak görünüyor.
Soru: 'Swing Kids' filminin hazırlıkları sırasında Tap dansını öğrendin, zor değil miydi?
♠ Gerçekten çok zor. Tap dansını öğrenmek dans etmeyi öğrenmekten çok bir enstrümanı çalmayı öğrenmeye benziyordu, sürekli temasımı sürdürmem gerektiğini hissettim. Bazen vücutla büyük hareketler yapılması gerekse de, bacaklarınızı iterek ayaklarınızla yerde bir davul gibi ses çıkarmalısınız, bu yüzden başlangıçta kolay değildi, dans ederken vücudunuzu kullanmaya devam etmeniz gerekiyor. Tap dansıyla ilk etkileşime geçtiğimde dans konusunda tam bir kalın kafalı olduğumu düşündüm. Ama böyle bir ritim yaratabilmek ve bu süreçte çıkan sesleri duymak gerçekten hoş bir deneyimdi.
Soru: Aktör olmanın avantajı her yeni katıldığın projede yeni şeyler öğrenebiliyor olman.
♠ Şu an sakince otururken bile ayaklarım kendi kendilerine hareket ediyorlar. Böyle olmasını seviyorum. Bir projeye katılınca aynı zamanda yeni bir yetenek ya da sadece bana ait bir silah daha ediniyorum.
Soru: 'Swing Kids'in başrol karakteri Roh Gisu'nun gerçekten erkeksi ve başına buyruk biri olduğunu duydum.
♠ Çok! (Gülmüş) Benim canlandırdığım en erkeksi karakter olabilir, benim yaşımda birinin ortaya koyabileceği en başına buyruk karakter. Sürekli sorun çıkaran bir afacan gibi despot ama aynı zamanda oldukça dürüst. Bu yüzden sevmeden duramayacağınız bir karakter.
Soru: Doh Kyungsoo'dan her bahsedildiğinde insanların otomatik olarak düşündüğü dikkatli ve kuralcı imajını yıkmak istediğin için mi böyle?
♠ Ama ben dikkatli ve kuralcı biri değilim. Bana yakın olanlar bilir, sık sık yaramaz bir karaktere bürünürüm. Bu daha önce göstermediğim yönlerimin birçoğunu Roh Gisu karakteri aracılığıyla göstereceğim. Ayrıca sanırım yayın programlarında çok şakacı olamadığım için böyle düşünülüyor...(Gülmüş). Grupta diğer üyeler bu kısmı oldukça iyi idare ettiği için tam tersine ben sakin kalıyorum bu yüzden böyle bir imaja sahibim.
Soru: Vurdumduymaz bir karakteri canlandırırken Doh Kyungsoo'da bu özgürlük hissini alıyormuş gibi görünüyor.
♠ Bu kısım gerçekten muhteşem hissettiriyor. Rol yaparken, normalde yapmayacağınız şeyler yaparsınız. Daha önce hiç yapmadığınız şeyleri, orada ne yapmak istiyorsanız, özgürce yaparsınız. En büyük şansı bu.
Soru: Yapmak istediğin çok şey biriktirmiş miydin?
♠ Biriktirmekten çok, senaryoyu okumadan önce hiç aklıma gelmeyen şeyleri kendi öz saygımı koruyarak tekrar hatırladım. 'Karakter bu repliği söylerken bu şekilde hissetmeli', böyle kafa yordum. 'Ama ben olsam, burada böyle yapardım' kendi açımdan da bu şekilde durumu yorumladım. Daha önce keşfetmediğim kendim veya daha önce hiç aklıma gelmeyen kendi özelliklerim bu şekilde oyunculukla beraber ortaya çıkıyor gibi hissettim.
Soru: Farklı karakterlere büründüğün bu süre içerisinde, Doh Kyungsoo olarak farklılıklar hissettin mi?
♠ Ben hala normal benim. Çekim alanında oynadığım karaktere bürünebilmek için elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Karakter farklılıklarındansa en büyük etkiyi zaman farklılıkları yapıyor. Kendimi karaktere odakladığım zaman hayat tarzımın düzeni değişiyor ve proje tamamlandıktan sonra kafam karışmış hissediyorum. Dizi çekimlerinde, hazırlanmak için çok erken kalkmamız gerekiyordu, ve gece çok geç saatlerde bitiyordu, bunun sonucu olarak çekimler bittikten sonra hala 4 saatlik uykudan sonra refleks olarak gözlerimi açıyordum. Gerçekten yapacak hiçbir şeyim olmadan uyanmak da tuhaftı. Senaryoyu ya da başka bir şeyleri okumam ya da Mungyeong'a(Dizi seti) gitmem gerekiyormuş gibi hissediyordum. Şu an kısmen de olsa daha fazla uyuyabiliyor olmama rağmen, o sırada gerçekten oldukça dikkatliydim.
Soru: Oyunculuk yapmaya başlamadan önceki ve sonraki Doh Kyungsoo arasındaki en büyük fark ne?
♠ Sette birçok yönetmen, çalışan ve farklı insanla tanıştım ve onlar beni etkiledi bu sayede sosyal ilişkilerde biraz da olsa geliştim.
Daha deneyimli olduğumu söylemem gerekir mi? Oyunculuğun yanısıra en çok değişen şey muhtemelen budur. Eğer oyunculuğa başlamadan önce hiçbir şey bilmeyen bir çocuk olduğumu söylersem, her projeyle beraber, birçok kişiden yeni hikayeler dinleyerek daha olgun olduğumu hissediyorum.
Soru: Sosyalleştin mi?
♠ Ama herkes için aynı olduğunu düşünüyorum.(Güler) Bir dizinin temposu ya da sette film çekmek diğer işlere göre çok daha hızlı olduğu için. Şarkıcılık aktivitelerimde her zaman üyelerimle ve menajer hyung ile bir aradayım. Ama çekim setinde her defasında değişen yönetmen, oyuncular ve çalışanlarla daha yakınım, bu yüzden yeni insanlarla tanıştığımda ki tutumum da değişti.
Soru: Şu an aktör pozisyonunda olan biri olarak, hangi yönünün pozitif bir etkisi olduğunu düşünüyorsun?
♠ Konuşmayı gerçekten çok iyi başaramayan tarzda biriyim. Yorgun olsam da yorgun olduğumu söylemem, kendimi bastırırım. Bu tarz bir kişilik bazı zorlukları yanında getirse de bundan ziyade pozitif etkileri de var. Bu tarz bir kişiliğin çok yardımı oluyor çünkü diğerleri için soruna neden olmak istemiyorum.
Soru: Bu tarz bir karakter beni çok yorar ve yalnızlaştırır, diğerlerini sakinleştirmek için daha da çok çalışmak zorundayım, böyle bir durum mu?
♠ Diğer insanlar için sorun çıkarmak yerine bunun çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden kendimi eğittim. Vücudumu iki kez hareket ettirmek zorunda kalsam dahi bu da bir ilerleme. Daha çok baskıya katlanmış olmama rağmen, geriye dönüp bakınca çok da önemli değilmiş gibi görünüyor. Ayrıca bazı kişiler için dayandığım durumlarda onlar bunu onlara karşı düşünceli olmam şeklinde düşünüyorlar. Yani ne olursa olsun, bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyorum, doğrusu bu, bu şekilde düşünüyorum.
Soru: İyi ve doğru olmasına rağmen yapması kolay bir şey değil.
♠ Ebeveynlerimin benim üzerimde büyük etkisi varmış gibi duruyor. Zor zamanlar geçirmelerine rağmen bunu çocuklarına söylemediler ya da göstermediler. Muhtemelen birçok anne baba böyledir, ama bunları yakından izlerken doğal olarak öğreniyorsunuz.
Soru: Doh Kyungsoo'nun bir yapımdan ayrıldıktan sonra genel düşünce yapısının nasıl olduğunu merak ediyorum.
♠ Daha çok durağan bir durumda olurum. Stresli zamanlarım olmuş olsa da hızlıca unuturum. Diğerleriyle karşılaştırılınca, 'Gergin hissettim' şeklinde düşünmekten nefret ederim, bu yüzden normal düşünce yapımı devam ettirmek için sürekli pratik yaparım. Her zaman böyledir.
Soru: Gelecekte, hangi rolü tereddütsüz kabul edersin?
♠ Şu ana kadar yapmak istediklerime göre ya da yapmam gerektiğini düşündüklerime göre karar verilmedi. Bu projelerle doğru zamanda buluştuğum için katıldım. 'Room 7' filminde ise senaryoyu okuduğum zaman o karakteri canlandırmak için güçlü bir istek duyuyordum. Şimdi düşündüğümde bu oynadığım karakterler bana gerçekten uyuyormuş gibi görünüyorlar, karakter için hırslı olduğum için değil yani. Sanki projelere karar verilmesi kadermiş gibi. Yani doğru zamanda, bu yapım önüme çıktı ve bu şekilde düşünerek katıldım, bu yüzden bunun üzerine çok düşünmüyorum.
Soru: Yapımların sezgisel olarak seçilmesinin nedeni.
♠ Görünüşe göre ancak senaryoyu okuduktan sonra karar veriyorum. Bunlardan sonra bu kendi yaptığım bir şey. 'Bunu nasıl oynayabilirim' kısmı ise sette yönetmen ve çekim ekibi ile birlikte cevaplandırılan bir soru. Önemli bir karar vermeden önce, yanımda tartışabileceğim kişiler olsa da sonunda büyük ölçüde benim düşüncelerime kalmış oluyor. Şimdiye kadar, tüm yer aldığım yapımlar senaryoyu okuduktan sonra 'İşte bu' diye düşünmemin sonucu ortaya çıktı. Yani bir daha ki sefere ne tür bir rolle karşılaşacağımı merakla bekliyorum.
Soru: Aktörlük yapmada giderek daha rahat oluyormuşsun gibi görünüyor.
♠ İş seçimimin kapsamı genişlerken daha fazla deneyim kazanıyorum ve kendimi daha iyi anlıyorum. Aynı karakter için eğer geçmişte olsam 'Ah, çok zor' derdim ama şimdi 'Eğer şimdi bu yapılacaksa, sanırım yapabilirim', 'İlginç olacak' gibi düşünüyorum. Kendimi eleştirme yetisine sahipmişim gibi hissediyorum.
Korece >> Çince: DohKyungsooCN
Çince >> İngilizce: doitlikethis123